Eyyüp Azlal
Viranşehir’in tarihini, folklorunu, kültür ve edebiyatını yazan ve bu nedenle haklı olarak ünlü tarihçi Herodot’un namıyla anılan güzel insan, vefalı insan Hasan İdikurt ağabeyimizi kaybettik.
Hasan ağabey için kelimeleri nasıl bir araya getireceğim bilmiyorum. Klavyenin tuşları, göz yaşlarıyla karışmış bir vaziyette. Bunca hatıramız, bunca yol yürümemiz, bunca sadakat, bunca vefa ve bunca cefanın sırrı neydi acaba…
Bana soracak olursanız bu sualin cevabını vermekte zorlanıyorum. Ama Hasan İdikurt için verilecek bir cevap varsa onun Viranşehir sevdasıyla doğduğu ve Viranşehir sevdasıyla da gözlerini yumduğunu söyleyebiliriz. O, bütün davasını Viranşehir’de okuyan,okutan,düşünen ve düşündüren insanların olmasına adamıştı.
Viranşehir’e gelen bir araştırmacı,yazarın ilk adresi Hasan İdikurt’un yanıydı. O efsane ile modern tarihi birleştiren, Viranşehir tarihini bu manada yeniden yorumlayan bir araştrmacıydı. Bu nedenle modern tarih ve folklor tarihçilerinin başvuru kaynağıydı.
Hasan ağabeyle yollarımız 1996-97 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat fakültesinin kapısında buluştu. O zaman Edebiyat fakültesinde Üç Viranşehirli okuyorduk. Ben Türk Dili ve edebiyatı, Ahmet Aslan ve Mehmet Ali Ayğan ise Tarih bölümünde okuyorduk. Viranşehir tarihi çalışmaları için Başbakanlık Osmanlı Arşivlerinde araştırma yapmak için üniversite öğrencilerinin kimliği gerekiyordu. Viranşehirliler derneğin Necati Erol hocamız bizim ismimizi vermişti. O zamanlar cep telefonlarımız yoktu. Hasan ağabey önce tarih bölümüne gelmiş, Ahmet Aslan’ı bulmuş, Ahmet Aslan da Viranşehir’den bir yazar gelmiş müjdesiyle hemen beni buluvermişti. Ben de Mehmet Ali Ayğan’a ulaşmıştım. Dördümüz hemen Sultan Ahmet’teki Osmanlı arşivlerine gitmiştik. Oradaki Viranşehir belgelerini Hasan ağabey almıştı. Daha sonra Hasan ağabeyle Sultanahmet’te beraber yemek yedikten sonra ayrılmıştık. Sonraki günlerde yine görüşme imkanı bulmuştuk.
Kendisini yaz tatilinde Viranşehir’de ziyaret ettiğimde hummalı bir çalışmanın içindeydi. Viranşehir Tarihi adlı kitabı bitirmek üzereydi. Kitap, o yaz bitmedi. bir sonraki yaz tatilinde piyasaya çıkmıştı. Kitabın ortaya çıkmasıyla Hasan Ağabey de bitmişti. Bütün malı, mülkü bu uğurda tükenmişti. İşyeri iflas etmiş. Bir çok yere de borçlanmıştı. Hasan ağabey kitaptan maddi anlamda bir gelir de elde edemedi. Ama Viranşehir aşkı, ve yazarlık boyutu onu bir çok kimsenin bilemediği ve bilemeyeceği bir mecraya taşımıştı. Bu kitap onun ömründen de epeyce çaldı.
Hasan ağabeyle Viranşehir’de yol yürümeye devam etme teşebbüsümüz bir türlü gerçekleşemedi. Bu gün yazı veririm,yarın yazı vereceğim derken 12 sayı devam eden “Viranşehir Memleket Dergisi” tecürbesinden sonra Hasan ağabey yolunu daha çok fotoğraf ve tarihi çalışmalar üzerinde yoğunlaştırdı.
Kalem aşkına konuşmak gerekir ki O, araştırma ve tarih meraklısıydı. Daha çok Osmanlının son dönemleri, 2. Abdülhamit, Hamidiye Alayları ve Milli Aşireti’nin burada aldığı rol üzerine derinlemisine çalışmaları üniversitelerde doktora tezi niteliğinde idi. Merhumun hatırı sayılır bir arşivi de vardı.
Hasan İdikurt ağabeyimizin vefat haberinden hemen sonra kaleme aldığım bu yazı merhum hakkında denizde bir kaç damlacıktan ibarettir. kendisine yeniden Allah’tan rahmet diliyor, kederli ailesine ve Viranşehir’e baş sağlığı dileklerimi iletiyorum…
Tarihçi – Yazar Hasan İdikurt
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.